Mersin’in Yenişehir ilçesinde 25 Haziran’da işletmesinin karşısındaki apartmanda bir arkadaşı ile konuşan Alparslan Öztürk, durduğu yerde ölüyordu.
Öztürk’ün önünde durduğu apartmanın beşinci katından bir önlem bir uyarı alınmadan halatla güneş enerjisinin 500 litrelik su deposu indirilmek istendi. Öztürk, üzerine gelen cismi görüp hareket etmesi ile ölümden döndü.
Kafasından ve omzundan yaralanan Öztürk, olayın şokunu atlamadığını şöyle anlattı:
“KAFAMI KALDIRMAM DÜŞMESİ BİR OLDU”
“İşletmemin karşısındaki apartmanın önünde bir ağabeyimizle, arkadaşımla sohbet ederken yukarıdan sesler gelmeye başladı. Kafamı kaldırdığımda bir karartı gördüm. Kafamı kaldırmamla cismin düşmesi bir oldu. Yere düştüm. Olayın şokuyla üzerime neyin düştüğünü fark etmedim. Hemen hastaneye gittim. Omzumda ve kafamda zedelenme oluştu. Hala omzunda ağrı hissediyorum”
“SÜREKLİ YUKARI BAKIYORUM”
“Hastaneden geldikten sonra videoyu izledim. Kafama su deposu düşmüş. Önünde durduğum apartmanın çatısından söküp, halatla indiriyorlarmış. Hiçbir güvenlik önlemi almamışlar. Şans eseri korkuluk darbenin şiddetini biraz emmiş. Şu an hayatta olmayabilirdim. Hala kaldırımda yürürken korkuyorum. Sürekli yukarı bakıyorum, kafama bir şey düşecek mi diye. Bu olayda ihmali bulunanlardan şikayetçi oldum. Benim yerimde başka biri de olabilirdi”
“BİNA SAKİNLERİ DE SORUMLU”
Öztürk’ün avukatı Sahra Düzgün TuceL de şunları dile getirdi:
“Talihsiz ve korkunç bir olay. Müvekkilimiz hala olayın travmasını üzerinden atabilmiş değil. Olayın taksiri aşan, olası kast seviyesinde bir sorumluluk olduğu kanaatindeyiz. Çünkü su deposunu tek bir iple bağlayarak 5’inci kattan aşağı indirmeye çalışmak, iş güvenliği yasasının hiçbir hükmüne uymadığı gibi düşebileceği de umursanmamış. Bu tadilatı yaptıran ve yapan firmanın hatta bina sakinlerinin de sorumluluğu olabileceği kanaatindeyiz. Olayla ilgisi olan herkes hakkında suç duyurusunda bulunduk.”